Enerji, Sanayi ve Ticaret Bakanı Giorgos Papanastasiou, Kıbrıs, Yunanistan ve İsrail'in elektrik şebekelerini birbirine bağlamayı amaçlayan bir deniz altı kablo projesi olan Büyük Deniz Ara Bağlantısının “ortak çıkarları ilgilendiren ve teknolojinin gelişimini mümkün kılan zorlu bir proje” olduğunu söyledi.

Cuma günü New York'ta düzenlenen Economist 5’inci Doğu Akdeniz İş Zirvesi'nde konuşan Papanastasiou, Kıbrıs ve Yunanistan'daki iş fırsatlarından söz etti; Kıbrıs'ın uluslararası bir iş merkezi olarak rekabet avantajlarını, iletişim teknolojileri, denizcilik, yenilenebilir enerji kaynakları, biyoteknoloji ve bilişim gibi sektörlerde yaratılan yatırım fırsatlarını anlattı.

Giorgos Papanastasiou, “Kıbrıs'ın girişimcilik için güvenilir bir merkez olduğuna inanıyoruz. Kıbrıs yıllar boyunca istikrarını korudu, yatırımcıların kendilerini rahat hissedebilecekleri, hizmet ve iletişim bulabilecekleri, yasal kişiler bulabilecekleri bir ortam sağlıyor, hukuk sistemi de dünya çapında güvenilen bir yasa olan İngiliz hukukuna çok yakındır” dedi.

Yunanistan Kalkınma Bakanı Kostas Skrekas ile zirveye katılan Papanastasiou, Yunanistan'ı "ekonomik krizden çıkışta en iyi uygulamalara örnek teşkil eden bir model" olarak kutladığını söyledi.

 

 

Giorgos Papanastasiou konuşmasında, Kıbrıs'ın enerji stratejisinin haritalarını ve Doğu Akdeniz'den Avrupa'ya uzanan Enerji Koridorunun oluşturulması için ülke tarafından üstlenilen girişimlere ilişkin haritaları sundu.

İsrail, Kıbrıs ve Yunanistan'ı Girit üzerinden birbirine bağlayacak Büyük Deniz Ara Bağlantısının öneminden bahsedeceğini belirten Papanastasiou, “Girit, 2025'te Attika'yı bağlayan 'operasyonel kablo' olacak. Kıbrıs ile Girit arasındaki mesafe 879 km ve derinlik 3.000 km'ye kadar çıkıyor. Bu, ortak çıkarların olduğu zorlu bir proje ve teknolojinin gelişmesiyle artık mümkün” dedi.

Papanastasiou oturum arasında ABD Enerjiden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Jeffrey Pyatt ile bir araya geldi ve Yunanistan-Kıbrıs-İsrail arasında Kıbrıs'a Akdeniz'de önemli bir enerji merkezi olma fırsatını verecek "Büyük Deniz Bağlantısı" elektrik bağlantı projesinin ilerleyişini görüştü.

Zirvede konuşan ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Jeffrey Pyatt, “Doğu Akdeniz bölgesinin öneminden bahsetmek istiyorum, çünkü bu bölge Avrupa'nın enerji güvenliğinin sağlanmasında rol oynayabilir” dedi.

Pyatt, Kıbrıs, Yunanistan, İsrail ve ABD'yi kapsayan "3+1" formatının, kendisinin Atina'da ABD Büyükelçisi iken oluşturduğu bir format olduğunu, Biden yönetiminin bunu güçlü bir şekilde desteklemeye devam ettiğini vurguladı.

Pyatt, Avrupa'nın Rus gazından bağımsız olmanın yollarını bulması gerektiğine dikkat çekti; “Kıbrıs'ın doğal kaynaklarının geliştirilmesiyle ilgili birçok vaat duydum ve şimdi bunu gerçekleştirmenin zamanı geldi. Yunanistan, Mısır ve Kıbrıs gibi bölgede önemli rol oynayan diğer ülkeler arasındadır. Türkiye ABD'nin, enerjinin çatışma ve anlaşmazlığın çatışma yerine iş birliği yolu olması gerektiği düşüncesini desteklemektedir. 2020 yazında Yunanistan'da yaşananları ve Türkiye'nin sondaj faaliyetleriyle yaşananları bir daha görmek istemiyoruz” şeklinde konuştu.

Yunan asıllı Amerikalı Kongre Üyesi Chris Pappas, zirvedeki video mesajında, Kongre'de ABD'nin Yunanistan, Kıbrıs ve İsrail ile iş birliğini güçlendirmek için çalışmaya devam ettiklerini belirtti.

Pappas, “Bu üç ülke Doğu Akdeniz'de istikrarın temel unsurlarıdır; ABD'nin en güçlü müttefikleri olduklarını kanıtlamışlardır” şeklinde konuştu.

Economist zirvesinde konuşan ABD Askeri Akademileri Askeri Analist ve Profesörü Michael Rubin Kıbrıs’tan da söz etti.

İşgal altındaki Kıbrıs'ın kuzeyinin sadece diplomatik bir zorluk olarak kalmayıp aynı zamanda karmaşık bir diplomasi, üzücü bir şekilde büyüyen ve Kıbrıs adına kabul edilmemesi gereken bir tehdit olduğuna işaret eden Rubin şöyle konuştu:

“Henry Kissinger öldü. Onunla birlikte Kıbrıs için verdiği bazı ahlaki taahhütlerin bir kenara bırakılması gerekiyor. Sadece doğru olanı yapmanın yeterli olmadığını anlamalıyız. Ayrıca hata yapmaktan da vazgeçmeliyiz. Neredeyse 50 yıl sonra, işgal altındaki Kıbrıs'ın kuzeyinin sadece diplomatik bir sorun olmadığını, kara para aklama faaliyetlerinin, potansiyel teröristlerin ve liberal düzene karşı çıkan diğer güçlerin yer bulduğu bir güvenlik boşluğu olduğunu kabul etmeliyiz” dedi.

KHA/MG/MHY/2024

Kıbrıs Haber Ajansı