Toplumlararası çatışmalar ve 1974’teki Türk işgalinin üzerinden neredeyse yarım asır, 60 yıl geçip anılar solup eski nesil sonsuzluğa gitmeye devam ederken Kıbrıs’taki Kayıp Kişiler Komitesi de çalışmalarına devam ediyor, kayıplara ulaşmayı hızlandırma mücadelesini, kimlik tespitini, ve kayıplardan kalanların ailelerine teslim edilmesi çalışmasını sürdürüyor.

Kayıp Kişiler Komitesi art arda ikinci yıl da kayıpların olası yerlerini tespit edip kazılar yapmak için coğrafik teknikler kullanımına ek metotlar uyguluyor. Komite bu amaçla yurt dışından iki jeofizik ekibi,  ABD EauClair Wisconsin Üniversitesi Coğrafya ve Antroloji Departmanından Kanadalı Profesör Harry M. Jol rehberliğinde bu hafta Kıbrıs’ta bulunuyor.

İki ekip, Kayıp Kişiler Komitesi’nin gösterdiği alanlarda yerin altında insan elinin değip değmediğini tespit edecek noktalar bulmak amacıyla iki yerde radar araçları kullanarak araştırmalar yaptı.

Kıbrıs Haber Ajansı (KHA), son günlerde Lefkoşa bölgesi Palaiometocho’daki Doxa Futbol sahasında çalışmalar yapan ekipleri ziyaret etti.

KHA’na konuşan Profesör Jol, çeşitli alanlara baktıklarını kazı alanlarına yoğunlaşarak ve çeşitli aletler kullanarak yüzeyin altına baktıklarını söyledi.

Profesör Jol bu haftaki çalışmalarla ilgili olarak kuzeyde iki ve güneyde iki arama yaptık çeşitli alanlarda, kaldırımdan çakıltaşlarına kadar çalıştık ve gördüğünüz gibi şimdi bu yüzeye insan eli değip değmediğini anlamaya çalıştığımız Birçok çeşit peyzajın bulunduğu bir futbol sahasındayız.

Bir fizik coğrafyacısı olarak bu alanları insanların kazıp kazmadıklarına baktığını söyledi.

Örnek olarak Kuzey Amerika’daki İlk Uluslar gibi dünyadaki başka yerlerden ve Soykırım’dan örnekler gösteren ve bir miktar çalışma yaptıklarını anlatan Kanadalı Profesör Harry M. Jol, bu değişik araçları arkeologlara işlerini yapabilmelerinde yardımcı olmak için kullandıklarını kaydetti; “İşimiz bu bilgiyi iletmek ve onların karar vermelerini sağlamaktır” dedi.

Kullanılan makinelerle ilgili olarak da Profesör, “Çoğunlukla yaptığımız yer belirleyici radarla yine değişik ekipmanlar kullanmaktır. Yerin yüzeyine bakmak için kısa/küçük frekans anten veya yüksek frekans anten kullanıyoruz” şeklinde konuştu.

Ekipler ayrıca bu bölge etrafındaki kayaların dayanıklılığını ve iletkenliğini inceleyen Elektrik Dayanıklılık Tomografi kullandılar.

Kanada BGC Mühendislik Şirketi’nde üst düzey

Jeofizikçi Dr. Alastair Mcclymont da yardım amaçlı danışmanlık hizmeti vermek için Kıbrıs’ta bulunuyor.

KHA’ya konuşan Dr. Mcclymont, “Kayıp Kişiler Komitesi’nin araştırmalarına yardımcı olmak üzere buradayız. Jeofizik teknikleri kullanarak Komiteye yardım ediyoruz. Bu, bir kazı yapmadan, kazıdan önce harita altından bakma yoludur. Yer altındaki şeyleri haritalandırmada faydalıdır. Böylelikle nerenin kazılacağı konusunda daha iyi plan yapılabilir” dedi.

Dr. Mcclymont bir soru üzerine, daha bilgiyi analiz etmenin başlangıç aşamasında bulunduklarını, jeofiziğin, kazı için en iyi yerlerin belirlenmesine yardımcı olan tekniklerden biri olduğunu kaydetti; “Tanıkların ifadelerinin, raporların ve eski fotoğrafların doğruluğuna inanarak çalışıyoruz. Bu hafta elde edeceğimiz bu verilerle burada bir gömü alanı veya yeri olup olmadığını ya da gömüye az benzeyen bir yer olup olmadığını tespit edebileceğiz. Nerede bir gömü alanı ve yeri olup olmadığını bu hafta anlayacağız. Dolayısıyla zaman kaybetmek istemiyoruz.”

ERT tekniğinden söz eden Dr. Mcclymont, toprağa küçük miktarlarda akım verildiğini ve sonra değişik bölgelerde zeminin dayanıklılığını ölçtüklerini anlattı.

KHA/MG/MHY/2023

Kıbrıs Haber Ajansı