Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 4 Mart 1964 tarihinde oybirliğiyle kabul ettiği 186 sayılı Karar, Kıbrıs meselesine ilişkin en önemli kararlardan biri olarak kabul ediliyor. Bu karar, Kıbrıs hükûmetinin rızasıyla Kıbrıs'ta Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün (UNFICYP) konuşlandırılmasını öngörmekteydi.

Karar, uluslararası barış ve güvenliği tehdit ettiği düşünülen kötüleşen durumu ele almayı amaçlamaktaydı. BM üyesi tüm devletlere, durumu daha da kötüleştirecek ya da Kıbrıs'ın egemenliğini tehlikeye atacak her türlü eylemden kaçınmaları çağrısında bulunuldu. Aynı zamanda Kıbrıs hükûmetinden adadaki şiddet ve kan dökülmesine son vermek için gerekli tedbirleri alması talep edildi.

Kararda, Kıbrıs'ta bir Birleşmiş Milletler Barış Gücü kurulması tavsiye edilmekteydi; bu gücün yapısı ve büyüklüğü BM Genel Sekreteri tarafından Kıbrıs, Yunanistan, Türkiye ve Birleşik Krallık hükûmetlerine danışılarak belirlenecekti. Kuvvet Komutanı Genel Sekreter tarafından atanacak ve kendisine periyodik olarak rapor verecekti.

BM Barış Gücü'nün görevi, uluslararası barış ve güvenliği korumak, çatışmaların tekrarlanmasını önlemek, Kıbrıs'ta kanun ve düzenin yeniden tesis edilmesine ve normal koşullara dönülmesine katkıda bulunmak olarak özetlendi. Kararda, Gücün başlangıçta üç aylık bir süre için konuşlandırılması ve masrafların gönüllü katkılarla birlikte katkıda bulunan hükûmetler ve Kıbrıs hükûmeti tarafından karşılanması önerilmiştir.

Ayrıca, Kıbrıs, Yunanistan, Türkiye ve Birleşik Krallık hükûmetleriyle mutabık kalınarak bir BM arabulucusunun atanması önerilmiştir. Arabulucunun rolü, Kıbrıs toplumlarının ve dört hükûmetin temsilcileriyle birlikte, BM Şartı uyarınca ve Kıbrıs halkının refahını göz önünde bulundurarak, Kıbrıs sorununa barışçıl bir çözüm ve üzerinde anlaşmaya varılmış bir çözüm bulunması için çaba sarf etmek.

 

Barış gücü askerlerinin deneyimleri

-------------------

 

UNFICYP'in 60. yıldönümü vesilesiyle, farklı on yıllardan deneyimli barış gücü askerleri deneyimlerini ve tanıklıklarını paylaştı. Kıbrıs'ta 1964 yılında görev yapmış olan İsveçli Anders Arvidsson, toplumlar arasındaki gerginlik ve çatışmaların yanı sıra BM Gücü'nün arabuluculuk ve sükûneti sağlama çabalarını hatırlattı. Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler arasında köy düzeyinde dostane ilişkiler olduğunu vurguladı sorunu "yukarıdan yönlendirmeye" bağladı.

Kıbrıs'ta 2000 yılında görev yapan Hollandalı Albay Ralf Tieken ve Teğmen Elizabeth Schiltmans, diğer çatışma bölgelerine kıyasla görev yaptıkları bölgenin nispeten barışçıl yapısının altını çizdi. Toplumlar arasındaki ayrılığa ve diğer tarafta evlerini kaybeden Kıbrıslıların ifade ettikleri acıya dikkat çektiler.

2017-2018 yılları arasında görev yapan Arjantinli gazi Gabriiel Enriquo Acosta, ara bölgede çiftçilerin ya da avcıların karıştığı ara sıra yaşanan olaylarla birlikte deneyimini genel olarak "sakin" olarak tanımladı. Kıbrıs'ta bulunduğu süre içinde Kıbrıslı Rum eşiyle tanışmış ve adaya yerleşmeye karar vermiş.

 

Akademisyenlerin yorumları

--------------------

 

Kıbrıs Üniversitesinde Modern Yunan Tarihi Doçenti Petros Papapolyviou, Kıbrıs'ta Barış Gücü'nün kurulmasına yol açan 1964 tarihli 186 sayılı BM Güvenlik Konseyi Kararının, zorlu uzlaşmalar gerektirmesine rağmen Kıbrıs Rum tarafı için bir zafer olduğuna inanıyor.

Papapolyviou, kararın 1963 yılında Başpiskopos Makarios'un Anayasa'yı revize etme önerisinin ardından adada patlak veren olayların akabinde alındığını hatırlattı. Çatışmalar Kıbrıslı Türklerin hükûmetten çekilmesine ve Lefkoşa'da Yeşil Hattın çizilmesine yol açmıştı.

186 sayılı Karar, Kıbrıslı Türklerin çekilmesine rağmen Makarios Hükûmetini Kıbrıs Cumhuriyeti'nin meşru hükûmeti olarak tanımış ve Türkiye tarafından reddedilmiştir. Ancak Türk tarafı oybirliğiyle kabul edilen kararı kabul etmek zorunda kalmıştır.

Modern Yunan Tarihi Doçenti Petros Papapolyviou'ya göre, 1964'teki 186 sayılı BM Kararı UNFICYP'in kurulmasına ve bir arabulucu atanmasına yol açtı. Bu, yeni durumun BM tarafından zımnen kabul edilmesiydi. Bunu Yunan tarafının duruşunu güçlendirmeye yönelik eylemler izledi, ancak "zafer" Atina-Lefkoşa gerilimi ve 1974 darbesi ile baltalandı.

Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları Hukuku Doçenti Aristotle Konstantinidis'e göre, BM Güvenlik Konseyi'nin 1964 tarihli 186 sayılı Kararı, Kıbrıslı Türklerin hükûmetten çekilmesinden sonra Kıbrıs Cumhuriyeti'nin meşru uluslararası temsiliyeti konusunun ilk kez gündeme gelmesi bakımından önemli bir dönüm noktasını teşkil ediyor.

Bu kararla birlikte uluslararası toplum, Kıbrıslı Türklerin çekilmesine rağmen Kıbrıs'ı uluslararası alanda meşru olarak temsil edenin Makarios Hükûmeti olduğunu zımnen kabul etmiştir. Bu, Kıbrıs'ta BM Barış Gücü'nün kurulması için Makarios Hükûmetinin rızası arandığında yapıldı.

Konstantinidis bunun, Türkiye ve Kıbrıslı Türklerin muhalefetine rağmen, Kıbrıslı Türklerin çekilmesinin ardından ortaya çıkan yeni durumun BM tarafından zımnen kabul edilmesi anlamına geldiğini belirtti. Bu tepkilerin uluslararası toplum tarafından reddedilmesi, Kıbrıs Hükûmetinin meşruiyetinin ve yeni gerçekliğin uluslararası kabulü anlamına geliyordu.

Konstantinidis'e göre, ilk olarak 186 sayılı Kararda öngörülen bir arabulucunun atanması, anlaşmazlıkların çözümü için standart bir BM uygulamasıydı. Konstantinidis ayrıca, kararlardan ve UNFICYP'in 1964'ten bu yana varlığından da görülebileceği üzere, Kıbrıs sorununun 1974'ten önce de var olduğunu vurguladı.

KHA/RP/NST/MHY/2024

Kıbrıs Haber Ajansı