Cumhurbaşkanı Nikos Christodoulides ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, pazartesi günü Kudüs'te gerçekleştirdikleri ikili görüşmede, Aphrodite-İshai doğalgaz sahalarının yönetimiyle ilgili çözülmemiş sorunların giderilmesini, Büyük Deniz Bağlantı Hattı (GSI) projesinin Kıbrıs-İsrail ayağının inşaatına başlanması olasılığını ve Türkiye'nin bölgedeki faaliyetlerini ele aldılar.
Kıbrıs Haber Ajansının (KHA) edindiği bilgiye göre Cumhurbaşkanı Christodoulides ve Başbakan Netanyahu, İsrail'den askeri teçhizat alımı, SAFE Avrupa Birliği (AB) programından fon elde etmek için İsrail ve Kıbrıs şirketleri arasında ortak girişimleri de görüştüler.
Lefkoşa, Cumhurbaşkanı Christodoulides ve İsrail Başbakanı arasındaki ikili görüşmeyi çok önemli olarak değerlendiriyor.
Görüşme, Kudüs'te düzenlenen Kıbrıs-Yunanistan-İsrail Üçlü Zirvesi öncesinde gerçekleşti.
Kaynaklara göre Christodoulides Netanyahu görüşmesinde, Afrodit-İshai doğalgaz sahalarının yönetimiyle ilgili askıda olan konular ele alındı; sorunun ocak ayı sonuna kadar çözülmesi niyeti dile getirildi; Kıbrıs Cumhuriyeti'nin geçen hafta nihai yorumunu gönderdiği belirtildi.
Aynı kaynaklar, Kıbrıs-Yunanistan hattıyla karşılaştırıldığında daha küçük olan Kıbrıs-İsrail hattında projeye başlama olasılığını da göz ardı etmeyerek GSI projesi hakkında da kapsamlı görüşmeler yapıldığını bildirdiler.
Söz konusu kaynaklar, projenin daha az zaman ve para gerektireceğini düşünüyorlar.
Bu bağlamda İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, 29 Aralık'ta Beyaz Saray'ı ziyaretinde ABD Başkanı Donald Trump ile bu konuyu ve bu projenin Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru (IMEC) ile, özellikle de Kıbrıs-İsrail-Ürdün-Suudi Arabistan-Hindistan ağının oluşturulmasıyla olan bağlantısını görüşecek.
Bu arada aynı kaynaklar, Cumhurbaşkanı Christodoulides'in Lübnan'ın da ağa dâhil edilmesini önerdiğini bildirdiler.
İki lider Lübnan, Suriye ve İran konularını uzun uzun görüştüler. İsrail Başbakanı Netanyahu, Türkiye'nin bölgedeki faaliyetlerinden ve müdahalesinden, özellikle de Müslüman Kardeşler gibi gruplara verdiği destekten duyduğu endişeyi ve güçlü hoşnutsuzluğu dile getirdiğini belirtti.
Aynı kaynaklara göre bölgedeki diğer ülkeler, örneğin Mısır, Ürdün ve Lübnan da bu durumdan memnun değil ve bunu tehlikeli buluyor.
Söz konusu kaynaklar, Netanyahu'nun Üçlü Zirve'nin ardından yapılan ortak açıklamalarda, "İmparatorluklarını yeniden kurup ülkelerimize tekrar hükmedebileceklerini hayal edenlere" atıfta bulunmasının Türkiye'yi endişelendirdiğine dikkat çekiyorlar.
Kaynaklar, bunun hem Lefkoşa hem de Mısır’ın yorumu olduğunu, Türkiye'nin Hizbullah aracılığıyla Kıbrıs Cumhuriyeti ve Lübnan arasındaki Münhasır Ekonomik Bölgelerin belirlenmesi anlaşmasını bozmaya çalıştığını, aynı zamanda Suriye'yi kontrol etmeye çalıştığını hatırlatıyorlar.
Aynı kaynaklar, Christodoulides Netanyahu görüşmesinde, Millî Muhafız Ordusu için çok önemli olan üç tür askeri teçhizatın satın alınması olasılığının da ele alındığını belirttiler.
İkili lider, Kıbrıs ve İsrail arasında ortak tatbikatlar ve İsrail şirketlerinin SAFE programı kapsamında AB fonlarına erişmek için Kıbrıs şirketleriyle ortak girişimler kurma olasılığını da görüştü.
Aynı kaynaklara göre İsrail Başbakanı Netanyahu, İsrail'in Avrupa'daki imajını değiştirmek için Kıbrıs'ın AB Dönem Başkanlığı'ndan yardım istedi.
Kaynaklar, İsrail'in Kıbrıs'ta kurulacak AB yangın söndürme merkezine katılma arzusunu da dile getirdiğini söyledi.
"Üçlü Zirvenin zamanlaması Kıbrıs Cumhuriyeti için çok önemli"
----------------
Kıbrıs Haber Ajansına (KHA) konuşan bir kaynak, Kıbrıs-Yunanistan-İsrail Üçlü Zirvesinin zamanlamasını, Kıbrıs'ın AB Konseyi Dönem Başkanlığı'ndan birkaç gün önce gerçekleşmesini, Doğu Akdeniz ve Körfez bölgesinde dış politikada yoğun siyasi faaliyetlerle aynı zamana denk gelmesi nedeniyle Kıbrıs Cumhuriyeti için çok önemli olduğunu düşünüyor.
Kıbrıs Cumhuriyeti için Zirve, güvenilir bir ortak, bir güvenlik unsuru olarak rolünün altını çizerken AB Konseyi Başkanlığı bağlamında, Doğu Akdeniz'i enerji, karşılıklı bağlantı, güvenlik ve dayanıklılık alanlarındaki Avrupa siyasi öncelikleriyle etkin bir şekilde bağlayabilen bir üye devlet olarak da önemini vurguluyor.
Kaynaklar, bunun 7 Ekim 2023 terör saldırılarından ve ardından tüm bölgesel tırmanıştan birkaç hafta önce Lefkoşa'da düzenlenen 9. Üçlü Zirve'den bu yana liderler düzeyindeki ilk Zirve olduğunu belirterek bu iki yıl içinde daha istikrarlı güvenlik, karşılıklı bağlantı ve siyasi anlayış kurallarına sahip bir Doğu Akdeniz'e ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nin bölgede güvenilir unsur ve Avrupa geçidi olarak işlev görmesine duyulan ihtiyacın daha belirgin hâle geldiğini ifade ediyorlar.
Zirvenin ana siyasi amacı, enerji, ekonomi, savunma, siber güvenlik, deniz güvenliği, sivil toplum gibi konuları kapsayan ve genişleten stratejik çerçeveyi yeniden teyit etmekti.
KHA/MG/MHY/2025
Kıbrıs Haber Ajansı