Hükûmet Sözcüsü Konstantinos Letymbiotis, Cumhurbaşkanı'nın BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs'taki Özel Temsilcisi Colin Stewart ile yaptığı görüşmenin ardından pazartesi günü basına yaptığı açıklamada, Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin üzerinde anlaşılan temelin değiştirilemeyeceğini ve böyle bir olasılığın bulunmadığını vurguladı.

Sözcü, Stewart'ın raporunu BM Genel Sekreteri'ne sunacağını ve hükûmetin bu raporun, adadaki durumu ve hükûmetin göreve geldikten sonraki on altı ay içinde barış görüşmelerinin yeniden başlaması için gösterdiği çabaları, barış gücünün adadaki görev yetkisi çerçevesinde nesnel bir şekilde yansıtmasını beklediğini belirtti.

Letymbiotis, hükûmetin bu rapor kamuoyuna açıklandıktan sonra yorumda bulunacağını söyledi.

BM Genel Sekreteri'nin Kişisel   Temsilcisi María Ángela Holguín Cuéllar'ın raporunu Güvenlik Konseyine sunup sunmayacağı sorusuna Sözcü, bunun Genel Sekreter'in takdirinde olduğunu belirtti. Holguin'in hazırladığı raporu Genel Sekreter'e sunacağını ve Genel Sekreter'in bu rapora dayanarak Güvenlik Konseyi'ni bilgilendirmeyi seçebileceğini söyledi.

Letymbiotis'e, Stewart'ın daha önce basına yaptığı tampon bölgenin askerileştirilmesi ve bunun askerden arındırılması gerektiğini ima eden açıklaması hakkında yorum yapması istendi. Raporun Pyla/Pile, Denia, Strovilia ve Ayios Dometios'taki ihlâlleri belgeleyeceğine inanıp inanmadığı sorulan Sözcü, beklentilerinin raporun durumu nesnel bir şekilde yansıtması olduğunu söyledi.

Hükûmetin barış gücünün görev yetkisinin şartlarına tam olarak saygı duyduğunu ve herkesin de bu şartlara saygı duyması gerektiğine inandığını belirtti.

Bu koşullar altında Cumhurbaşkanı'nın Kıbrıs Türk toplumu lideri Ersin Tatar ve Holguín ile ortak bir görüşme gerçekleştirmesinin muhtemel olup olmadığı sorusuna Sözcü, böyle bir toplantı davetine olumlu yanıt verdiklerini ve Kıbrıs Türk liderinden de olumlu bir tepki beklediklerini söyledi.

Letymbiotis, Cumhurbaşkanı Christodoulides'in göreve başlar başlamaz ortak bir toplantı için girişimde bulunduğunu ve bunun ilk adım olacağını hatırlattı.

Tatar'ın adanın Türk işgali altındaki kuzey kısmındaki yasa dışı oluşumla doğrudan uçuşlar ve ticaret çabası hakkındaki başka bir soruya cevaben, Sözcü uluslararası hukuka ve uluslararası anlaşmalara işaret etti. Kıbrıs Cumhuriyeti'nin adadaki tek tanınmış devlet olduğunu söyledi.

Herkesin müzakerelerin yeniden başlaması için aynı samimi iradeyi göstermesi gerektiğini vurgulayan Sözcü, Türk tarafına bir kez daha görüşmelerin bırakıldığı noktadan ve Kıbrıs sorununun çözümü için üzerinde anlaşılan çerçeveden müzakere masasına gelme çağrısında bulundu.

Lefkoşa'daki Yeşil Hat bölgesinde mahsur kalan 28 düzensiz göçmen hakkındaki başka bir soruya cevaben Sözcü, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin niyetinin Cumhurbaşkanı tarafından ve yazılı açıklamalarla defalarca ifade edildiğini söyledi. Tampon bölgede yeni bir geçiş noktasının oluşturulmasına izin veremeyeceklerini ve vermeyeceklerini belirtti.

Bu sorunun temel nedeninden ve bu 28 kişinin burada olma sebebinden kimsenin bahsetmediğini söyledi.

Letymbiotis, göçmenlerin medyaya yaptıkları açıklamalarda, Kıbrıs'ın işgal altındaki topraklarına ve tampon bölgeye geçmeden önce Türkiye gibi güvenli ülkelerden geçtiklerini ifade ettiklerini belirtti.

Ancak, bu kişilerin geldikleri ülkeye sınır dışı edilmeleri gerektiğini belirten uluslararası sözleşmelere ve düzenlemelere herhangi bir atıfta bulunulmadığını vurguladı.

Holguín'in çözümün temelini "ilgilendiren" bir teklif hazırladığına ve bu nedenle Cumhurbaşkanı'nın Ulusal Konsey toplantısı çağrısında bulunduğuna dair basın haberlerini yorumlaması istendiğinde, Letymbiotis, Cumhurbaşkanı Ulusal Konseyi toplamadığında eleştiri olduğunu ve şimdi de toplantı çağrısı yaptığında aynı eleştiriyi gördüğümüzü söyledi.

Cuma sabahı toplanacak olan Ulusal Konseyin, Cumhurbaşkanı'nın Brüksel'de Holguín ile yaptığı son görüşme hakkında siyasî liderleri bilgilendirmesi ve görüş alışverişinde bulunması için toplandığını belirten Letymbiotis, Holguín'in yetkisinin Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin kendisinden geldiğini ve yetkisini BM Güvenlik Konseyi'nden aldığını hatırlattı.

Letymbiotis, çözümün temelinin değişemeyeceğini ve taraflarının bu üzerinde anlaşılan çerçeveye bağlı kaldığını söyledi. Ayrıca, siyasi eşitlikle birlikte iki bölgeli iki toplumlu federasyon çerçevesi aracılığıyla Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin tüm endişelerinin ele alınabileceğini ve yanıtlanabileceğini belirtti.

KHA/NST/MHY/2024

Kıbrıs Haber Ajansı