Cumhurbaşkanı Nikos Christodoulides, bugün María Ángela Holguín Cuéllar'ın zorluklara, farklı yaklaşımlara ve engellere rağmen Kıbrıs sorununun çözümü için çabalarını sürdürme kararlılığını takdirle karşıladığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Christodoulides, tüm ilgili taraflardan gerekli siyasî irade gösterilirse, Holguín’in çabalarının müzakerelerin yeniden başlaması gibi arzu edilen bir sonuca yol açabileceğini ekledi.

PASYKSE'nin yıllık Genel Kuruluna giderken gazetecilere yaptığı açıklamada, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisinin çözüm çerçevesinin dışına çıkan öneriler sunabileceğine dair haberleri değerlendirmesi istendiğinde, Cumhurbaşkanı şunları söyledi: "Herkes, BM Genel Sekreteri, Holguín ve Güvenlik Konseyi üyeleri dâhil, BM'nin kendi kararlarıyla bağlıdır."

"Holguín'den aldığımız bilgilere göre, raporunu temmuz ayının ilk on gününde BM Genel Sekreteri'ne sunacak. Genel Sekreter raporu inceleyecek ve bir sonraki adımlara karar verecek. Bu nedenle, bu konuyla ilgili henüz kesin bir bilgi yok. Tekrar vurgulamak isterim ki, çözüm çerçevesi çok spesifik; BM Güvenlik Konseyi tarafından belirlenmiştir ve bu çerçevenin dışında müzakere edilecek bir şey yok."

BM yetkilisinin son açıklamalarıyla ilgili bir sorun olup olmadığı sorulduğunda Cumhurbaşkanı, herhangi bir sorunun söz konusu olmadığı yanıtını verdi. Bazı konularda anlaşmazlıklar yaşansa da medeni bir şekilde istişarelerde bulunduklarını ve kendisinin BM Barış Gücü sözcüsünün göçle ilgili sözleri nedeniyle konuyu gündeme getirdiğini belirtti.

Holguín'in Kıbrıs Türk toplumu lideri Ersin Tatar'la Londra'daki görüşmesi ve Tatar ile BM Güvenlik Konseyi Başkanı'nın açıklamaları hakkında yorum istendiğinde Cumhurbaşkanı, bunların farklı konular olduğunu söyledi. Tatar'ın görüşmeyle ilgili kamuoyuna yaptığı açıklamalardan farklı bir bilgi almadığını belirtti.

Güvenlik Konseyi Başkanı’nın açıklamalarının nedenini bilmediğini, bunun Rusya'nın başkanlığı devralmasının ilk günü olduğunu ve henüz Konseye brifing verilmediğini ifade etti. Gayriresmî bilgilendirme için süre gerektiğini ve Güvenlik Konseyi'ne brifing verilmesinin Kıbrıs sorununun çözüm çerçevesini belirlemesi açısından önemli olduğunu vurguladı.

Holguín'in görevine devam edip etmeyeceği sorulduğunda, Cumhurbaşkanı bu kararın Genel Sekreter'e ait olduğunu belirtti. Kendilerinin, tüm zorluklara rağmen Holguín'in çalışmalarını sürdürmesini istediklerini ifade etti. Bu görevin, tarafların yeterli siyasî irade göstermesi hâlinde, müzakerelerin yeniden başlaması gibi olumlu bir sonuç doğurabileceğini düşündüklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı, başka bir soruya cevaben Holguín'in raporunu 10 Temmuz'da sunacağını belirtti.

Tatar'ın doğrudan uçuşlar ve ticaret talepleri hakkındaki görüşü sorulduğunda, Cumhurbaşkanı bunların Tatar'ın bilinen tutumları olduğunu ve kabul edilemez olduğunu belirtti. Bu taleplerin egemen eşitlik ve iki devlet tezinin farklı bir ifadesi olduğunu vurguladı.

Mülk gaspı konusunda Tatar'ın suçlamalarına ilişkin yorum istendiğinde Cumhurbaşkanı, konuyu siyasallaştırmadıklarını belirterek yasaların ve temel mülkiyet haklarının ihlâli durumunda harekete geçmelerinin doğal olduğunu ifade etti.

KHA/NST/MHY/2024

Kıbrıs Haber Ajansı