Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi üyeleri, Kıbrıs’ı ziyaret etmekte olan Fransız Senatosu Avrupa İşleri Komitesi heyetiyle bir araya geldi.
Görüşmede, Avrupa Birliği (AB) içinde Fransız liderliği ve Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi içinde Kıbrıs Cumhuriyeti’ne sürekli destek beklentileri ele alındı.
Demokratik Seferberlik Partisi DİSİ Milletvekili ve Komite Başkanı Harris Georgiades, mevcut zorluklara Avrupa’nın cevabının ortaklar arasında daha yakın bir iş birliği ve anlayış olması gerektiğini belirtti.
Georgiades, “Daha güçlü bir liderlik beklediğimizi söylemekten çekinmiyorum. AB’nde Fransız liderliğini dört gözle bekliyoruz. Bu nedenle Fransa’yı yalnızca ikili olarak değil Birliğin kendisi için de stratejik bir ortak olarak görüyoruz” şeklinde konuştu.
Kıbrıs’ı önemli belirsizlik ve zorluklarla karşı karşıya olan Doğu Akdeniz’de olumlu ve önemli bir rol oynamaya çalışan küçük bir AB üyesi devlet olarak tanımlayan Georgiades konuşmasında, Kıbrıs’ın elli yıllık işgali ile Rusya’nın Ukrayna'yı istilası arasında paralellikler kurdu; “Bu açık yaraya rağmen Kıbrıs’ın ilerlediğine inanıyorum. Geçmişteki sorunları aşmış sağlam bir ekonomiye sahip yerleşik bir liberal demokrasidir ve bu nedenle Doğu Akdeniz’de AB’nin özlemleriyle uyumlu bir rol aramaktadır" dedi.
AB’nin bölgedeki hedeflerini daha net bir şekilde tanımlaması, daha güçlü bir angajman, yakın zamanda kurulan Akdeniz Komiserliği pozisyonu ve AB’nin kendi jeo-stratejik rolünü oynamasına izin verecek herhangi bir siyasi girişim için savunma yapması gerektiğine dikkat çeken Harris Georgiades, AB’ni “Akdeniz bölgesinde oynaması gereken istikrar sağlayıcı rolü oynayamayan, ayakları kilden olan bir ekonomik dev olmaktan vazgeçmeye” çağırdı.
Fransa Senatosu Avrupa İşleri Komitesi Başkanı Jean-François Rapin, Kıbrıs’ın “küçük bir devlet” olarak anılmasına rağmen eşitler olarak bir araya geldiklerini; AB içinde büyük veya küçük devlet olmadığını söyledi; “Her birimizin sesi önemlidir ve saygı görür” şeklinde konuştu.
“50 yıl önceki işgali biliyoruz. Arkeoloji müzesini ziyaret ettik ve fotoğraflar gördük; Rusya’nın Ukrayna’yı istilasına benzer şeyler gördüm. Duygularınızı anlıyorum diyen Rapin, Kıbrıs’ın 2026’daki AB Başkanlığı sırasında oynayacağı önemli rolün altını çizdi; bunu mesajlarını iletmek için değerli bir fırsat olarak nitelendirdi.
Komite Başkan Yardımcısı Didier Marie, mevcut tarihi dönemi, jeopolitik değişimler, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı, Çin’in ekonomik durumu ve Trump’ın seçilmesiyle işaretlenmiş benzersiz bir dönem olarak nitelendirdi.
Marie, “Bütün bunlar demokrasiyi, uluslararası hukuka dayalı toplumların demokratik işleyişini tehlikeye atıyor” dedi ve Avrupa’nın tepki vermesi gerektiğini belirtti.
Komite Sekreteri Marta de Cidrac, Kıbrıs’ın önümüzdeki yıllarda daha fazla sorumluluğa sahip olacağını; AB’nin küresel katkısının akılda tutulması gerektiğini söyledi.
Marta de Cidrac, küçük bir ada olarak Kıbrıs'ın diğer ülkelerin anlamayabileceği sorunlarla karşı karşıya olduğuna işaret etti; hidrokarbon çıkarma faaliyetlerinden söz ederek enerji konularını yönetirken dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.
Komite üyesi Vincent Louault, Kıbrıs’ın göç ve Orta Doğu konusunda Akdeniz’deki jeo-stratejik konumuna dikkat çekti.
Kıbrıs Başkanlığı’nın, bazen gerektiği gibi işlemeyen bir Avrupa için durumları önceden tahmin edebileceğini belirten Louault, Kıbrıs Başkanlığı sırasında küreselleşme nedeniyle zorluklarla karşılaşan Avrupalı çiftçiler konusunda ciddi kararlar alınacağı umudunu ifade etti.
Emekçi Halkın İlerici Partisi AKEL Parlamento Temsilcisi Giorgos Loukaides, Fransızların Kıbrıs’la ilgili konulara, özellikle işgale karşı her zaman özel bir hassasiyet gösterdiğini vurgulayarak Fransa'nın desteklediği Avrupa Konseyi’ndeki Mağusa kararını örnek olarak gösterdi.
Demokratik Parti DİKO Milletvekili Christiana Erotokritou, bir devletin büyüklüğü ne olursa olsun güvenilir ve istikrarlı müttefikler ile güvenilmez ve istikrarsız müttefiklerin olduğunu söyledi.
“Ülkenize Kıbrıs Cumhuriyeti’nin istikrarlı, güvenilir, samimi bir müttefik, AB’nde gerçek bir ortak olmaya devam ettiğini iletmenizi istiyoruz” şeklinde konuşan Erotokritou, Kıbrıs’ın daha iyi bir Avrupa’ya özlem duyduğunu, sosyal ve ekonomik sorunları ve olumsuz gelişmeleri ele almak için AB entegrasyonunun önemli olduğunu vurguladı.
Son olarak Kıbrıs’ın bölünmediğini ancak topraklarının %37’sinin işgal altında olduğunu belirten Christiana Erotokritou, “Size Kıbrıslı Türklerin 'izole edildiğini' söylediklerinde, bunun uluslararası toplumun yasa dışı bir eylemin meşruiyetini kabul etmeyi reddetmesi olduğunu unutmayın. Bu, Putin’in Kırım’ın izole edildiğinden şikâyet etmesine benziyor” dedi.
AKEL Milletvekili Marina Nikolaou, Fransa’nın Kıbrıs sorununa ilişkin tutarlı ve uzun süredir devam eden tutumunu memnuniyetle karşıladı.
Nikolaou Kıbrıs’ın göç konusunda artan bir baskıyla karşı karşıya olduğunu belirtti; tüm ülkelerin desteğini talep ederek Dublin Tüzüğü’nün kaldırılmasını ve göçmenlerin AB ülkeleri arasında kapasitelerine göre dağıtılmasını istedi.
DİKO Milletvekili Chrysis Pantelides ise, Fransa’nın zor zamanlarda verdiği destek nedeniyle Kıbrıs halkının bilincinde özel bir yere sahip olduğunu kaydetti.
Pantelides, “Bir Kıbrıslı bir Fransız’a konuştuğunda, BM Güvenlik Konseyi’nin daimî üyesi olan tek AB ülkesine hitap etmiş olur ki bu, Kıbrıs sorunu çözülmediği sürece bizim için çok önemlidir” şeklinde konuştu.
KHA/MG/MHY/2024
Kıbrıs Haber Ajansı