Göç ve Uluslararası Koruma Müsteşarlığı, Kıbrıs Haber Ajansı (KHA) tarafından Guardian'ın "Kıbrıs harekete geçme çağrılarını reddederken sığınmacılar belirsizlik içinde kaldı" başlıklı makalesini yorumlamaya davet edildi.

Müsteşarlık konu hakkında yaptığı yazılı açıklamada, Yeşil Hatta mahsur kalan kişileri kabul etmeme kararının, Yeşil Hattın göçmenler için bir geçiş yolu hline gelmemesini sağlama ihtiyacından kaynaklandığını vurguladı.

Müsteşarlık, "Kıbrıs son birkaç yıldır göçmen akınlarından büyük ölçüde etkilendi ve konuyu ele alırken kararlı olmamız gerekiyor" mesajını verdi.

Yazılı açıklamada Müsteşarlık, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin makalede bahsedildiği gibi “bölünmüş” olmadığını, ancak topraklarının önemli bir kısmının (%37) Kıbrıs'ın askerî istilânın ardından 1974'ten bu yana Türkiye tarafından yasa dışı bir şekilde işgal edildiğini kaydetti.

Yapılan yazılı açıklamada, Kıbrıs hükûmetinin Yeşil Hatta mahsur kalan kişilere günlük olarak yardım sağladığı belirtildi. Kıbrıs ayrıca talep üzerine ilaç temin ederken, bir ambulans da her zaman hazır bekletiliyor. Açıklamada, "Konunun insanî yönünü kesinlikle göz ardı etmiyoruz" denildi.

Müsteşarlık, insan hakları yükümlülüklerinin tek başına incelenmemesi gerektiğinin ve uluslararası hukuka göre ('sistemik entegrasyon ilkesi') kuralların, uluslararası hukukun ilgili diğer kuralları dikkate alınarak yorumlanması ve uygulanması gerektiğinin altını çizerek şunları kaydetti: "Örneğin, Yeşil Hat Tüzüğü Kıbrıs Cumhuriyeti'ne Yeşil Hat üzerinden yasa dışı göçü önleme yükümlülüğü getirmektedir. Ayrıca, uluslararası hukuk kurallarına göre, işgalci güç olan Türkiye, işgal altındaki bölgelerde de insan hakları görevlerini yerine getirmekle yükümlüdür."

Müsteşarlık, bahis konusu kişilerin işgal altındaki bölgelere Türkiye üzerinden seyahat ettikleri göz önünde bulundurulduğunda, sığınma prosedürlerine erişimlerini sağlamanın Türkiye'nin sorumluluğu olduğunu kaydetti.

Açıklamada "Cumhuriyet, Türkiye'nin ihmallerinin ve uluslararası hukuk ihlâllerinin yükünü taşımamalıdır. Her halükârda, meseleyi çözmek için diplomatik bir çaba başlattık. Amacımız Yeşil Hat üzerinden geçişler konusundaki ilkeli tutumumuzu sürdürmek ve aynı zamanda bu kişilerin içinde bulundukları çıkmaza son vermektir" dendi.

Mayıs ayı ortasından bu yana toplam 37 kişi Lefkoşa bölgesindeki ara bölgede mahsur kalmış durumda. Yirmi beş (25) kişi Aglantzia'da, on iki (12) kişi ise Akaki'de yaşam mücadelesi veriyor. Kıbrıs'taki UNHCR tarafından yapılan açıklamaya göre, kaybolan altı kişi de söz konusu. Aglantzia'da 4 ve Akaki'de 4 olmak üzere toplam 8 çocuk reşit bireylerle beraber yaşam mücadelesi veriyor.

KHA/NST/MHY/2024

Kıbrıs Haber Ajansı