Tarım, Kırsal Kalkınma ve Çevre Bakanı Dr. Maria Panayiotou, Kıbrıs’ın Akdeniz bağlamında su kıtlığının zorlukları ve etkisine dair başlıca bir örnek olduğunu, su yönetimi stratejilerinin kapsayıcı ve eşitlikçi olmasını sağlamanın hayati önem taşıdığını vurguladı.

Salı günü Ayia Napa Marina'da düzenlenen MED9 Zirvesi'nde bir konuşma yapan Panayiotou, su kıtlığının tarım, insan refahı ve ekonomik istikrar için derin etkileri olan en acil sorunlardan biri olduğunu söyledi.

Kıbrıs’ın yarı kurak bir iklim ve periyodik kuraklıklarla birlikte sınırlı sayıda doğal su kaynağı bulunduğunu, son on yılda, ülkede yıllık yağışta önemli bir azalma yaşandığını, bunun hem yüzey hem de yeraltı su kaynaklarını etkilediğini ve bunun da insan refahı ve ekonomi için sonuçları olduğunu belirtti.

Tarım Bakanı, özellikle, yeraltı suyunun aşırı çıkarılmasının, özellikle kıyı bölgelerinde akiferlerin tükenmesine ve tuzlanmasının artmasına yol açtığını, hızlı kentleşmenin, nüfus artışının ve patlayan turizm endüstrisinin su talebini daha da artırdığını ve kaynakları daha da zorladığını söyledi.

Dr. Maria Panayiotou, “Bu aşırı koşullar, gelişmiş su arıtma ve yeniden kullanım planları ve deniz suyu tuzdan arındırma gibi su dengesizliklerini gidermek için geleneksel olmayan su kaynaklarının kullanımını zorunlu hâle getiriyor” şeklinde konuştu.

Panayiotou, Avrupa Kuraklık Gözlemevi’nin (EDO), Avrupa'nın en az 500 yıldır görülen en kötü kuraklıkla karşı karşıya bulunduğunu bildirdiğini, Ortak Araştırma Merkezi’nin, kuraklık koşullarının, uzun süreli ortalamanın üzerinde sıcaklıkların ve bir dizi sıcak dönemin, uzun süreli yağış eksikliğinin etkisini daha da kötüleştirdiğini ve toprak nemini ve bitki örtüsünün büyümesini doğrudan etkilediğini anlattı.

Tarım Bakanı Panayiotou son olarak şunları söyledi:

“Akdeniz bölgesi, iklim değişikliği kaynaklı su kıtlığı nedeniyle önemli zorluklarla karşı karşıyadır. Su yönetimi stratejilerinin kapsayıcı ve adil olmasını, savunmasız nüfusların ihtiyaçlarını karşılamasını ve sosyal uyumu teşvik etmesini sağlamak hayati önem taşımaktadır. Koordineli siyasi müdahaleler, yenilikçi çözümler ve bölgesel iş birliği yoluyla sürdürülebilir su yönetimi sağlanabilir, gelecek nesiller için gıda güvenliği, tarımsal üretkenlik ve ekonomik istikrar sağlanabilir.”

Avrupa Tarım ve Kırsal Kalkınma Komiseri, Janusz Wojciechowski ise açılışta yaptığı konuşmada, kuraklık riskinin artmaya devam ettiğini ve bu riske yanıtın dayanıklılığı güçlendirerek kuraklık tehdidinin üstesinden gelinebileceğini, çiftçilerinin gelecek yıllarda Avrupa Birliği genelinde gıda güvenliği sağlayabileceğini ifade etti.

Wojciechowski, birlik genelinde daha sık kuraklıklar gözlemlendiğini, tarımsal üretim, çiftçilerin gelirleri, çevre ve gıda güvenliği üzerinde artan etkilerini gördüklerini anlattı.

Bu eğilimlerle yüzleşmeli ve çiftçilerin dayanıklılığının sağlanması gerektiğini ifade eden Komiser, özellikle daha sürdürülebilir su yönetimi uygulamalarının, gelişmiş sulama teknikleri ve su tasarrufu teknolojilerinin, daha dayanıklı türlerle ve iyileştirilmiş toprak yönetiminin benimsenmesinin desteklenmesi gerektiğine işaret etti; tüm bu alanlarda desteğin, stratejik planları güçlü araçlar olan ve kuraklıktan zarar gören çiftçileri desteklerken aynı zamanda uzun vadede dayanıklılıklarını oluşturmalarını sağlayarak adaptasyonu teşvik ederek ve suyun sürdürülebilir kullanımını teşvik ederek Ortak Tarım Politikası aracılığıyla gelebileceğini bildirdi.

Komiser Wojciechowski’nin konuşmasından önce Zirve’de, devam eden kuraklık sonucu Kıbrıs’taki mevcut kuraklık durumu hakkında bir video gösterimi yapıldı.

KHA/MG/MHY/2024

Kıbrıs Haber Ajansı