Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve Özel Danışman Yardımcısı Colin Stewart, “Kıbrıs sorununa bir çözüm umuluyorsa Kıbrıslıların adada yeniden birlikte yaşamayı öğrenmeleri gerektiğini vurguladı.

Lefkoşa’da düzenlenen 5’inci Kıbrıs Forumu’nda konuşan Colin Stewart, Rum ve Türk Kıbrıslı liderlerin Genel Sekreter Guterres ile bu ayın sonlarında New York’ta gayriresmî bir görüşme yapmak üzere anlaşmaya varmalarını “cesaret verici” olarak nitelendirdi.

Stewart şöyle dedi:

“Kıbrıs’taki Birleşmiş Milletler Barış Gücü UNFICYP, 60 yıldan bu yana Kıbrıs’ta barışı korumaya çalışıyor. 44 ülkeden 150.000 asker ve polis bu çabaya katılıyor, 187 barış gücü askeri barış uğruna bu adada canlarını verdi ve Kıbrıslıların son 50 yıldır keyfini sürdüğü günlük şiddetten kurtulmalarına katkıda bulunuyor. Genel Sekreterler ise Kıbrıslı liderlerin Kıbrıs sorununu çözmesine yardımcı olmak için iyi niyetle kendilerini buna adadılar.”

“60 yıl sonra hem küresel olarak hem de Kıbrıs’ta bir dönüm noktasında olduğumuzu hissediyoruz. Geçen hafta New York’ta BM üyesi devletler çok taraflılığa yönelik kapsamlı bir yeniden taahhüt olan Gelecek Paktı’nı kabul etmişlerdir.”

"Binlerce kilometre ötedeki bu tür küresel toplantılardan kendini kopuk hissetmek kolaydır. Ancak bu yıl dünyanın durumu özellikle vahim görünüyor. Genel Sekreter, Genel Kurul’a yaptığı açıklamayla, sürdürülemez hâle gelen bir durumu anlattı. Eşi benzeri görülmemiş zorluklarla karşı karşıyayız ve tek çözüm uluslararası çok taraflı sistemi canlandırmak.”

“Bu gezegenin vatandaşları olarak Kıbrıslılar da herkes kadar şiddetli savaşlar, uluslararası hukuka ve uluslararası insancıl hukuka saygı eksikliği, değişen iklim, artan eşitsizlikler konusunda endişelidirler.”

“Kıbrıs iklim değişikliğine karşı özellikle savunmasızdır. Raporlar Kıbrıs’ın yüzde 50’sinden fazlasının hâlihazırda çölleşme riski altında olduğunu göstermektedir. Gelecek Paktı’nın Kıbrıs ile ilgili olmasının bir başka önemli rolü daha var. Zirveden sadece birkaç gün öncesine kadar muhalifler haklı olabilecekler gibi görünüyordu. Yine de şu anda dünyadaki tüm bölünmelere rağmen bazıları birbirleriyle savaş hâlinde olan 193 ülke cesaret bulabildi, bir diyalog ve uzlaşma ruhu uyandırdı ve bir anlaşmaya vardı.”

“Her iki tarafın da umduğu en iyi anlaşma olmasa da ve uygulamada yaşanan tüm zorluklar ve aksaklıklara rağmen bu gelişme bazı insanların korktuğu gibi çok taraflılık ruhunun ölmediğini ve siyasi irade olduğunda, tüm ihtimallere rağmen bir anlaşma bulunabileceğini göstermiştir.”

Daha sonra, Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk liderlerin, Genel Sekreter Guterres ile bu ayın sonlarında New York'ta gayriresmî olarak görüşmek üzere bir anlaşmaya vardıkları haberini "cesaret verici" olarak nitelendiren Colin Stewart, şöyle devam etti:

“Bu önemli bir ilk adım ve hepimiz birlikte Kıbrıs Sorununun çözümüne yönelik görüşmelere yol açacak bir yol bulabileceklerini umuyoruz. Görev tanımımda iyimserlik yer alıyor ancak bunun kolay olmayacağını da biliyorum. Ancak daha önce bu Forum’'da söylediğim gibi zaman tükendiği için riskler yüksek. Adadaki bölünmeler derinleşmeye devam ediyor ve bunun son şans olduğunu kesin olarak söyleyemesek de gelecekte başka fırsatlar olacağına da güvenemeyiz. Bu nedenle, son şans olması durumunda, şu anki geçici olasılığı en iyi şekilde değerlendirmeliyiz.”

Birleşmiş Milletler uçurumu aşmak ve duvarları kaldırmak için çabalarını sürdürüyor. Ekonomik bağlar adayı bir araya getirmenin en etkili yoludur ve ekonomik entegrasyon siyasi birliğe giden yolu açmıştır.”

Birleşmiş Milletler, her iki taraftan da uzmanların tüm Kıbrıslıların endişe duyduğu konuları, çevre, suç, kültürel miras, cinsiyet ele almak ve adanın her iki tarafından genç, kadın, çevreci ve sanatçı gruplarını bir araya getirmek için etkili bir şekilde birlikte çalıştığı 12 teknik komitenin düzenli toplantılarını kolaylaştırmaya devam etmektedir.”

“Kıbrıs Sorununda bir çözüm umuyorsak bir gerçek var: Kıbrıslılar adada tekrar birlikte yaşamayı öğrenmeli, ‘biz ve onlar’ın ötesine geçmeli. Ve ilk adım, her yıl daha da kötüye giden karşılıklı anlayışı artırmaktır.”

Birçok Kıbrıslının diğer toplumdaki insanlara ulaştığını ve onların hikâyelerini dinlediğini kaydeden Stewart konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Birbirinizin hikâyelerini gerçekten dinlediğinizde, fark ettiğiniz ilk şey herkesin acı çektiğidir ve bu kabul, uzlaşma yolunda atılan ilk adımdır. Fark ettiğiniz ikinci şey, geçmiş konusunda asla tam bir fikir birliği olmayacak olsa da her iki taraftaki değerli anlatıların kısmi gerçekler olduğudur. Diğer tarafın anlatısında her zaman bir miktar gerçek vardır ve kendi anlatımızın da incelemeye pek de iyi dayanmayan bazı yönleri her zaman vardır. Ancak bu tür etkileşimlerin nihai sonucu, kesişmeyen ve çatışan iki kamusal anlatının aksine bu konuda aslında fark ettiğimizden çok daha fazla ortak zemin olduğunu bulmamızdır.”

“Kıbrıs Sorunu, BM gündeminde 7’nci on yılına girerken bu yıl, bu adanın etrafında olup biten her şeye rağmen gizli ortak zemini ortaya çıkardığımız ve Kıbrıs için ileriye dönük yol konusunda anlaştığımız yıl olsun.”

KHA/MG/MHY/2024

Kıbrıs Haber Ajansı