Lefkoşa’da perşembe günü düzenlenen, sponsorluğunu Kıbrıs Haber Ajansı’nın yaptığı Kıbrıs Forumu’nun bir panelinde, Avrupa-Atlantik Güvenliğinin birbirine bağlılığı ve Doğu Akdeniz’in stratejik önemi ele alındı.

Britanya’nın Kıbrıs Yüksek Komiseri İrfan Siddiq panelde, Ukrayna’daki savaştan ve enerjiden söz etti.

Bunun kısa vadede Avrupa vatandaşları için bir bedel anlamına gelse de uzun vadede etkisinin açık şekilde olumlu olduğunu belirten Yüksek Komiseri Siddiq, Rus gazına ve petrolüne bağımlılığın azaldığını, hem Avrupa enerji güvenliği hem de iklim kriziyle mücadele çabaları için faydalı olan alternatif enerji kaynaklarına ivme kazandırıldığını söyledi.

Rusya’nın Ukrayna’da sürdürdüğü korkunç savaşın beklenmedik bir yan etkisinin, geçmişte Rusya ile Batı arasındaki “ilişkileri dengeleyen” Kıbrıs gibi bazı ülkeler için netlik yaratılmasına yardımcı olduğunu ifade eden Yüksek Komiser Siddiq, artık herkes için böyle bir denge olamayacağının açık, Kıbrıs’ın kesin olarak Batı’ya stratejik yönelimi seçmesinin çok memnuniyet verici olduğunu kaydetti.

Yüksek Komiseri İrfan Siddiq, uluslararası yasaları ve değerleri güçlendirme yönündeki ortak çabaların, daha fazla uluslararası iş birliği ve dayanışmanın hayati önem taşıdığını vurguladı.

Çatışmalarda sivillerin tahliyesi için kullanılan Kıbrıs limanlarına ve Gazze insani deniz koridoru girişiminin çok ihtiyaç duyulan bu iş birliğinin iyi örnekleri olduğunu ifade eden Yüksek Komiser, enerji bağlantısının öneminin de daha netleştiğini; Doğu Akdeniz’de enerji bağlantısını artırmak için çabaların sürdüğünü ancak gerçekte önerilen projelerin bölgede çözülemeyen siyasi zorluklar nedeniyle daha karmaşık ve maliyetli olduğunu belirtti.

Yüksek Komiser, siyasi istikrarsızlık ve güvensizliğin maliyetlerinin netleşmesinin Kıbrıs sorunu gibi bölgesel sorunları çözmek için yenilenmiş ve daha yaratıcı bir hamleye yardımcı olabileceği umudunu da dile getirdi.

ABD'nin Kıbrıs Büyükelçisi Julie Davis Fisher de konuşmasında, Orta Doğu'da yaşananların Ukrayna’ya ilgiyi azaltmadığını söyledi.

Büyükelçi Fisher şöyle konuştu:

“ABD açısından, bizim böyle bir lüksümüz yok. Dikkatimizin dağılmasına izin veremeyiz, Ukrayna’daki mücadeleye, İsrail devletini ve vatandaşlarını savunma hakkını desteklemeye odaklanabilmeliyiz, aynı zamanda Filistinliler için de adil ve haklı bir çözüm aramalıyız.”

“Batı, dünyaya yönelik olumlu vizyonunu ortaya koyabilmelidir. Bunu yapmazsa, etki alanlarını ilerletmeye çalışacak olanlar revizyonistler olacak.”

“ABD bölgedeki krizin azaltılmasında kararlıdır. Krizin azalmasıyla bölge Avrupa’nın enerji güvenliğine katkıda bulunabilecektir. Ancak öncelikle, engelleri aşmak için siyasi cesarete ihtiyacımız vardır. Bu küçük adımlardan bazılarını gördük bölgede ilerleme kaydettik, Doğu Akdeniz’in enerji katkı sağlayıcısı, sorunları çözen bir bölge olduğunu gördük ancak hepimiz birlikte çalışabilmeliyiz, daha fazlasına ihtiyacımız vardır.”

“Şimdi siyasi cesaret zamanı. Şimdi fırsatlardan yararlanma, enerji güvenliğini ve istikrarını ilerletme zamanı çünkü bu bölgenin ödediği risk çok büyüktür.”

Avrupa Dış Eylem Dairesi Avrupa Genel Müdürü Angelina Eichhorst ise, Doğu Akdeniz’in stratejik önemi konusunda hiçbir şüphe olmadığını ve AB için giderek daha önemli hâle geldiğini belirtti.

Bölgede gerginliğin tırmanmasından kaçınmak ve bölgede akılcı sesleri artırmak gerektiğine dikkat çeken Eichhorst, Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak tamamen dâhil olan ancak tarafları bir araya getiremeyen birçok faktör olan Yüksek Temsilciler Federica Mogherini ve Josep Borrell’i temsil ettiğini bildirdi.

15 Ekim’de planlanan liderler görüşmesinin süreci başlatabileceğini umduğunu ifade eden Angelina Eichhorst, “Çünkü bu süreçlerin başlaması ve işlemesi gerekiyor” dedi.

Empatinin önemini vurgulayan Eichhorst, empatinin diğerinin nereden geldiğini, diğerinin size aslında ne söylemeye çalıştığını, nereye varmak istediklerini anlamak için son derece önemli olduğunu kaydetti.

KHA/MG/MHY/2024

Kıbrıs Haber Ajansı