Cumhurbaşkanı Nikos Christodoulides, 1 Ekim Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilân ve kuruluşunun 64’üncü yıl dönümü   vesilesiyle halka seslendi.

Cumhurbaşkanı Christodoulides’in sesleniş konuşması şöyle:

“Değerli yurttaşlar,

Bu yılla birlikte Kıbrıs Cumhuriyeti kuruluşunun 64’üncü yılını doluyor. Bu, ülkemizin yüzlerce yıllık tarihindeki hiç bitmeyen ve yurdumuzu bağımsızlığına götüren sömürgecilik karşıtı mücadele ile zirveye ulaşan mücadelelerin sonucu olarak en büyük andır.

Kıbrıs Cumhuriyeti’ni kutlama günü, mücadele ve fedakârlıkları ile Kıbrıs’ın bağımsız ve egemen bir devlet olmasını başaran herkesi anma, onurlandırma ve önlerinde saygı ile eğilme günüdür. 

 Bayanlar ve Baylar,

 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşunun ilk anından itibaren, maalesef ne zorluklar ne meydan okumalar ne de tehditler eksik oldu. Bağımsızlık, egemenlik ve toprak bütünlüğünü korumak için devamlı olarak mücadele vermek gerekiyordu. Çünkü kuşku altında olmadığı bir an yoktu. Devlet ve halk, anayasal düzeni korumak için hayatlarını feda eden herkese tevazu ile gereken şeref borcunu ödüyor.

1974 yılında küçük bir çocuk yaşında olan devletimiz, çifte bir cinayetin kurbanı oldu. Cuntanın hain darbesi, Türkiye’ye trajik sonuçlarını 50 yıldır yaşadığımız barbar bir istilayı gerçekleştirmesi için aradığı bahaneyi verdi. Yarım asırdır: toprağımızın %37’sinin işgalini, göçmenliği, mallarımızdan ve atalarımızdan kalma evlerimizden mahrumiyetini, kültürel ve dini mirasımızın yok olmasını yaşıyoruz.   

Bunun ardından gelen zorluklara, yıkıma ve sıkıntılara rağmen, Kıbrıs Cumhuriyeti ve halkımız yeniden toparlandı, çok çalıştı ve 2004 yılında büyük Avrupa ailesine katılmayı, 2008 yılında ise Avro Bölgesine girmeyi başardı. Hiç kuşkusuz, Avrupa Birliğine üyeliğimiz, ülkemizi ortak geleceği ve birçok alanda yararlı etkileşimi olacak bir ülkeler grubuna üye yaptığına göre ülkemizin tarihinde en önemli gelişme olmuştur. O zamandan beri, Avrupa ailesinin üyesi olma sıfatımız, vatandaşlarımızın refah düzeyini artırıp öğrencilere, üniversite öğrencilerine, iş insanlarına ve Avrupa vatandaşı olan tüm Kıbrıslılara yeni yollar açarak günlük hayatımızın tüm alanlarını olumlu biçimde etkilemektedir.

Bu sıfatı, vatandaşların refahı ve yaşam kalitesini iyileştirmek için, kimseyi dışlamadan herkese eşit fırsatlar sağlamak için ve her şeyden önce işgalden kurtulmak ve yurdumuzun yeniden birleşmesi için hem ben bizzat hem de Hükûmetin tüm üyeleri her araçla ve her düzeyde değerlendiriyoruz.  

 Değerli dostlar,

 

1974 yılının kara yazından yarım asır sonra, yurdumuz işgal altında olmaya devam ediyor. Kabul edilemez statüko, ciddi tehlikeler taşımakta, Kıbrıs ve halkının sahip olabileceği perspektif ve fırsatların hepsini değerlendirmemize izin vermemektedir. Defalarca ifade ettiğim gibi, işgal ve bölünmeden kurtulmamız, çocuklarımıza yaratmaları ve refah içinde yaşamaları için barış ve güvenlikle dolu açık ufuklar vermemiz son derece gereklidir.

Ülkenin yönetimini üstlendiğim ilk günden beri, belli bir plana ve planlamaya sahip olarak, Avrupa Birliği üyesi devlet olma sıfatımızı ve uluslararası sistemin önemli aktörlerle ilişkilerimizi değerlendirerek, inisiyatif almak ve siyasi irademizi pratikte ispatlamak suretiyle uluslararası ilgiyi canlandırabildik.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Birleşmiş Milletler Genel Kurulundan döndükten sonra, herkesin yapıcı yaklaşımımızı bildiğini ve üzerinde anlaşılmış çerçeve esasında özlü müzakerelerin yeniden başlaması için Türkiye yönüne döndüğünü kesinlikle söyleyebiliyorum. Devamlı görüşmeler ve çalışmalar yapıldığı bir haftaydı. Her teması değerlendiriyorum, değerlendiriyoruz. Kıbrıs için daima önemli ve büyük şeylere bağlı kalarak, hazırım, hedef ve amaçlarımızı çok iyi biliyorum, uzlaşmanın sınırlarını ve kırmızı çizgilerimizi biliyorum, ekim ayı içinde Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ve Kıbrıslı Türk liderle görüşmemizin gerçekleşeceğini ve olumlu sonuçları olacağını ümit ediyorum. Kıbrıslı Türk vatandaşlarımıza hitap ederek, yeniden birleşme için ve Avrupa Birliği üye devleti olan ortak evimiz: Kıbrıs Cumhuriyeti’nde birlikte yaşamak ve yaratmak için kaygı ve arzularını açıkça dinlediğimi temin ediyorum.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Değerli yurttaşlar,

 

Yurdumuzun çok istediğimiz kurtulması ve yeniden birleşmesi için hiç durmadan çalışmalıyız. Bunu ülkemizin tüm güç faktörlerinin kuvvetlendirilmesi için Kıbrıs halkı ile yaptığımız sosyal sözleşmemiz olan hükûmet programının gerçekleştirilmesi ile yapıyorum. Ülkemiz, ekonomik olarak, siyasi olarak ve savunma açısından güçlü ve müreffeh olmalıdır. Devletimizin güçlendirilmesi, sadece diyalogun yeniden başlaması için değil, işlevsel ve sürdürebilir bir çözüme ulaşmak için de temel şarttır.

 

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşundan 64 yıl sonra, bugünkü koşullara karşılık vermesi ve her şeyden önce tüm vatandaşların refahı için çalışması amacıyla Devletimizi yeniden biçimlendirmeye ve çağdaşlaştırmaya cesaret ediyoruz. Vizyonumuz, esas hedefimiz ve amacımız, gerçekten değişen ve yeniden düzenlenen bir Kıbrıs’ta hepinizin günlük hayatını iyileştirmektir. Sorumlulukla yürütülen bir ekonomik politika ile, şeffaflık ve hesap verebilirlik örneği, sosyal bakımından hassas ve bölgedeki rolü ile gururlu çağdaş bir Dijital Devlet ile sadece bir azınlıkla değil, herkesle ilgilenen ve kendine güvenen bir Kıbrıs. İcraatlarının ön planında genç kuşak, genç erkek ve genç kadınlar bulunan bir Devlet.

Bu çerçevede, insana ve refahına odaklanarak, Devletimizi çağdaşlaştırmak amacıyla vatandaşın günlük hayatını iyileştiren ve vatandaşlara tüm alanlarda sıkıntı veren kronik sorunlara çözüm üreten politikaları uygulamaya başladık.   

 

 

Diğer politikalarımızın arasında, ülkemizin konut stokunu önemli ölçüde artırmayı hedefleyen en bütünlüklü Konut Politikasını çok hızlı biçimde uygulamaya başladık. Bürokrasiye karşı koymak için süreçleri değiştirmeye cesaret ettik, Devletimizin dijitalleştirilmesine devam ediyoruz. Kurumlaştırılmış emeklilik maaşının bir ay içinde verilmesini başardık. Annelik izni 18 haftadan 22 haftaya önemli ölçüde artırdık. Çocuk ödeneğini güçlendirdik ve tüm Kıbrıs’ta Mahallenin Sosyal Yetkilisi uygulamasına başladık. Tam gün eğitim veren okulların sayısını artırdık, okula gitmek için zorunlu yaşı 4 yaşına düşürdük ve eğitim yılının başında çocuklu ailelere mali yardımda bulunduk. Asgari ücreti yeniden düzenledik ve üçüncü yaşa destek programını açıklıyoruz. “Herkes için Fotovoltaik” Planı gibi belli planlarla enerji maliyetini göğüslüyoruz. En büyük meydan okumalardan biri olan göçü, başarı ile göğüslüyoruz. Kıbrıs halkının çıkarlarını sağlamak için, sorunlu kamu sözleşmelerini kararlılıkla sonlandırmaya ve yeniden müzakere etmeye cesaret ettik. Yolsuzluk olaylarının araştırılmasında yabancı ülkelerin yardımını istemekte tereddüt etmedik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve kurumların daha verimli biçimde çalışmaları çerçevesinde Görüş Veren Kurulu ve Cumhurbaşkanlığı’nda iç denetim birimini kurmakla beraber Tek Denetim Makamının yaratılması ile ilgili sürece girişmekle Yürütme Yetkisinden başlayarak Devletin tüm kurumlarına değinen cesur reformlara adım atıyoruz. Hukuk Hizmeti, Sayıştay Hizmeti ve Merkez Bankası ile devam ediyoruz. Her yerde Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasına mutlak saygı göstererek şeffaflık ve hesap verebilirlik, kamu yararı, değişen bir Kıbrıs’ta tek ve öncelikli güdümüzdür. Burada sadece münhasıran hesap verdiğimiz Kıbrıs halkının çıkarlarına hizmet için bulunuyoruz.

 

Aynı şeffaflık ve hesap verebilirlik çerçevesinde, geçen haziran ayından itibaren her vatandaş, Hükûmet icraatlarının gerçekleştirilmesini doğrudan ve merkezi olarak takip edebiliyor. Her yılın başında ise, her vatandaşın bilmesi ve bizi değerlendirebilmesi için, ilk defa olarak hükûmetin önceliklerinin sunulmasını benimsedik. Teknolojiyi değerlendirerek, toplumla ve özellikle genç kuşakla diyaloğu kurumsallaştırdık, seçmen listelerine otomatik kayıt kararı ve 17 yaşında oy hakkı kararı ile devam ediyoruz.

Bölgesel düzeyde uluslararası inisiyatif almaya cesaret ettik, uluslararası arenada yurdumuzun izini güçlendirerek ve bölgede istikrar ve güven sütunu olma rolümüzü pratikte ispatlayarak stratejik iş birliklerini kurumsallaştırdık. Bunu New York’ta teyit ettim, bunu iş insanlarımız ülke dışında yaşıyor, bunu diasporamız fark etti. Uluslararası alanda güvenilir bir sesimiz, tereddüt etmeden açık ve net bir dış yönelmemiz var.    

Değerli dostlar,

 2024 yılında büyüme hızı %3,7 olan ülkemiz, Avrupa Birliğinde en yüksek büyüme hızı oranı olan ikinci ülkedir. %2 olan enflasyon oranı ise, en düşük olanlardan biridir. Yönetimimizin 19 ay içinde, ekonomimiz tüm kredi değerlendirme kuruluşları tarafından sürekli olarak daha yüksek yatırım derecesine yükseltildi. İşsizlik oranı, son on beş yıllık dönemin en düşük noktasında, 2025 yılında bütçe fazlası Gayrisafi millî hasılanın %3.3’üne çıkacak, kamu borcunun ise, gayrisafi millî hasılanın %64,2’si ile sınırlı kalması bekleniyor, yani 2024 yılına kıyasla %5 oranında daha düşük olacak.

Tüm bunlar sadece rakamlar değildir. Ülkemizin rekabet edebilirliğini güçlendiren, kaliteli dış yatırımları talep etmemize ve en önemlisi Devlet olarak Sosyal Yardıma, Eğitime, Sağlığa ve Güvenliğe yatırım yapabilmemize izin veren verilerdir. Emeklilerimizi, çok çocuklu aileleri, özürlü kişileri, ihtiyacı olan çocukları hedeflenmiş biçimde desteklememize izin veriyor. Kurumsal reformlar uygulamamıza, ailenin, annenin, yaşlıların, ülkemizin Genç Kuşağının, KOBİ’lerin Kıbrıs insanlarının yararına önemli icraatları gerçekleştirmemize izin veriyor. Kıbrıs toplumunun omurgası olan orta sınıfı güçlendirmemize izin veriyor. Bu çerçevede, 2025 yılında Eğitim, Sağlık ve Sosyal Yardım ile ilgili masrafları %5,2 oranında artırıyoruz. Aynı mantıkla, sadece büyümeyi ilerletmeyecek, aynı zamana orta sınıfın, her ailenin ve ihtiyaçlarının desteğine özellikle önem veren sosyal uyumu da güçlendirecek adil, etkili ve sürdürülebilir bir vergi sisteminin yerleştirilmesi hedefi ile vergi reformunu başlattık. Bizim iktidarımız için, aile ve kurumu korunmalı ve desteklenmelidir. Düşük doğum oranı  ise, özlü müdahale ve eylemlerle göğüslenmelidir.  

Değerli yurttaşlar,

Hak ettiğimiz devlet ve Kıbrıs budur. O kadar acılar yaşayan ve çocuklarına daha umutlu, tüm vatandaşlara eşit fırsatlar verecek, azınlığın değil çoğunluğun refah içinde yaşayacağı bir devleti bırakmak isteyen bir halkın hak ettiği budur.    

Kıbrıs Halkına söz verdiğimiz değişim budur, ülkemizi Yeni Çağa götürmektir. Değişen bir Kıbrıs’ta artık gerçekleşmekte olan hedeflere bağlı kalarak ciddiyetle, ısrarla, metotla devam ettiğimiz mücadele budur.

 Değerli yurttaşlar,

Devletimiz: Kıbrıs Cumhuriyeti en önemli kazanımımızdır. İç düzeyde ve uluslararası alanda varlığının korunması ve güçlendirilmesi en önemli önceliğimizdir. Birlik içinde Kıbrıs’ın hiç kimseyi dışlamadan herkes için barış, güvenlik, refah, ilerleme ülkesi olması amacıyla yurdumuzu değiştirmeye devam ediyoruz.  

 Nice Yıllara.”

KHA/JV/MHY/2024

Kıbrıs Haber Ajansı