Araştırmacılar, çeşitli kanıtları kullanarak Kyrenia gemi enkazının yaklaşık MÖ 345-313 yılları arasında inşa edildiğini ve MÖ 286-272 yılları arasında battığını belirlediler. Ayrıca, gemilerin antik dünyada insanların bir yerden başka bir yere taşınmasını, sosyal ağlar kurmasını ve ticaret malları ile fikirlerin değiş tokuşunu sağlayan kritik bir ulaşım kaynağı olduğunu vurguladılar.

1960'larda bilim insanları, Kıbrıs'ın kuzey kıyısındaki Kyrenia bölgesinde antik bir Yunan ticaret gemisinin enkazını ulaştıklarında, Büyük İskender'in ölümünden sonraki Akdeniz dünyasının kritik bir döneminden muhteşem bir zaman kapsülü keşfetmiş oldular.

Reuters'in ilgili haberine göre, Kyrenia gemi enkazının tarihini kesin olarak belirlemek yıllarca sürüncemede kalan bir süreç oldu. Önceki bazı bilimsel tarihlendirmeler arkeolojik kanıtlarla çelişen sonuçlar sunmuştu.

Araştırmacılar, diğer antik gemi enkazlarının tarihini belirlemek için de uygulanabileceğini söyledikleri gelişmiş teknikler kullanarak gemi ile ilgili zaman çizelgesini yeni bir hassasiyetle hesapladılar.

Geminin ahşap kerestesi, kargosundaki bademler ve zar gibi kullanılan hayvan kemiğinden yapılmış astragalus adlı bir oyun parçası dâhil olmak üzere enkazdan elde edilen organik materyalleri analiz ederek, geminin MÖ 280 civarında battığı sonucuna vardılar. Bu, önceki bilimsel tarihlendirme tahminlerinden biraz daha geç ancak arkeolojik kanıtlarla daha iyi uyuşuyor.

Yaklaşık 46 fit (14 metre) uzunluğundaki gemi ahşaptan yapılmış ve kurşun kaplamalıydı, kare yelkenli bir direğe sahipti ve muhtemelen dört kişilik bir mürettebatı vardı. Kyrenia kıyısından yaklaşık bir mil (1,6 km) açıkta battı. Gemide, bazıları bademle dolu, diğerleri görünüşe göre şarapla dolu olan yaklaşık 400 amfora - büyük iki kulplu seramik saklama kapları - ve safra olarak ağır değirmen taşları bulunuyordu.

Cornell Üniversitesi klasik arkeoloji profesörü ve PLOS ONE dergisinde yayımlanan çalışmanın baş yazarı Sturt Manning, Kyrenia gemisini "erken Helenistik dönemden, antik denizcilik teknolojisi tarihinin merkezinde yer alan ikonik bir gemi" olarak nitelendirdi.

Manning geminin takip ettiği güzergâh hakkında şunları paylaştı: "Muhtemelen Kıbrıs'a gidiyordu veya oradan yola çıkmıştı; kargo - amfora tipleri - Ege ve Doğu Akdeniz bölgesinde ticaret yaptığını gösteriyor. Ana kargo, Güneydoğu Ege'deki Rodos adası ile ilişkilendirilen bir tür amforadan oluşuyordu."

Araştırmacılar, çeşitli kanıt hatlarını kullanarak, geminin yaklaşık MÖ 345-313 yılları arasında inşa edildiğini ve MÖ 286-272 yılları arasında battığını belirlediler.

Akdeniz bölgesinin ve ötesinin geniş alanlarını fethetmiş olan Büyük İskender'in MÖ 323'teki ölümü, bölgesel güç mücadelelerine yol açtı.

Kıbrıs, Ege bölgesinde hüküm süren İskender'in halefleri ile Mısır'dakiler arasında tartışmalı bir bölge hâline geldi ve sonunda ada üzerindeki kontrolü Mısır kazandı.

Georgia Üniversitesi antropoloji profesörü ve çalışmanın ortak yazarı Brita Lorentzen, "Antik gemi enkazları, arkeologların insan geçmişini yeniden inşa etmeleri için birkaç benzersiz bilgi kaynağı içerir. Kyrenia'nın gömülü olduğu sualtı alanları gibi yerlerde, arkeolojik malzemeler çok daha yavaş bozulur. Sonuç olarak, ahşap, tohum veya ip gibi organik malzemeler karada olduğundan çok daha iyi korunabilir," açıklamasında bulundu.

Lorentzen şöyle devam etti: "Gemiler, antik dünyada insanların bir yerden başka bir yere taşınmasını, sosyal ağlar kurmasını ve ticaret malları ile fikirlerin değiş tokuşunu sağlayan kritik bir ulaşım kaynağıydı. Bir gemi enkazının içeriği bize özellikle hangi eşyaların ticaretinin yapıldığını veya değiş tokuş edildiğini, insanların deniz yoluyla nereye ve nasıl hareket ettiğini, hangi insan gruplarının birbiriyle temas hâlinde olduğunu ve bu erken sosyal ve ekonomik ağlardan nasıl etkilendiklerini söyleyebilir."

Geminin keresteleri, ahşabı karada korumak için onlarca yıl önce polietilen glikol (PEG) adlı kimyasal bileşik kullanılarak mumyalanmıştı. Bu, radyoaktif bir karbon formunun zamanla bozulmasına dayalı olarak bir nesnenin yaşını belirleme tekniği olan radyokarbon tarihlendirmesinin kullanımını karmaşıklaştırdı.

Lorentzen, "PEG eklemek, gemi kerestelerinin kurumasını, büzülmesini ve su dışında toza dönüşmesini önler. Ancak aynı zamanda uzun zaman önce ölmüş organik kalıntılardan gelen çok miktarda karbon içeren petrol de içerir" dedi.

Ağaçlardaki yıllık büyüme halkalarının analizi aynı zamanda antik ahşap eserlerin tarihlendirilmesine de yardımcı olmakta. Araştırmacılar, kuzey yarımküre için radyokarbon ölçümlerini takvim tarihlerine dönüştürmede kullanılan bilimsel bir standartta bu dönem için bir tutarsızlık buldular ve bunu güncellediler.

Manning konu hakkında, "Buradaki çalışma genel olarak antik gemi enkazları için geçerlidir" vurgusunda bulundu.

KHA-Reuters/NST/MHY/2024

Kıbrıs Haber Ajansı