Avukatları Dr. Christos Klerides aracılığıyla, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) atanacak Kıbrıslı yargıç konusu üzerine iki aday, Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı'na yeni bir ulusal süreç başlatılması talebinde bulundu. Bu yeni sürecin, adayların seçileceği Danışma Seçim Kurulunun Dışişleri Bakanı tarafından yönetilmemesini ve adalet konularında uzman bir başkan tarafından idare edilmesini öneriyorlar.

Dr. Klerides yaptığı açıklamada, Kıbrıslı yargıcın AİHM'ye atanma süreciyle ilgili olarak şunları belirtti: "Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Avrupa Konseyi'ne gönderdiği listenin geri çevrilmesinin ardından, ulusal sürecin gizli detaylarının sızdırılması ve konunun yoğun şekilde politikleşmesi nedeniyle, iki aday adına Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı'na yeni bir ulusal süreç başlatılması talebinde bulunuldu. Bu sürecin, Dışişleri Bakanı'nın (adalet konularında yetkili olmayan) başkanlık etmediği yeni bir Danışma Seçim Kurulu ile yürütülmesi isteniyor."

Özellikle, Dr. Klerides şunları vurguladı: "Basına sızdırılan tutanaklar aracılığıyla, adayların ulusal sıralamasının ortaya çıktığı görülmüştür. Bu bilgi, Avrupa Konseyi'nin adaylara eşit muamele yapması amacıyla bilmemesi gereken bir detaydır."

Ayrıca, geri gönderilen listede basit bir aday değişikliğinin, Avrupa Konseyi'nin uygun olmayan adaylıkları isimlendirmeme veya işaret etmeme isteğine aykırı olarak, belirli adayların kamuya ifşa edilmesine yol açtığını ekledi.

Dr. Klerides, adayların niteliklerinin, özellikle Kıbrıs hukuk sistemine olan hakimiyetlerinin detaylı bir şekilde araştırılması ve değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Bunun yanı sıra, İngiliz ve Fransız ulusal prosedürleri örnek alınarak, Seçim Kurulunun yeni bir yapıya kavuşturulmasının ve yargı deneyimine sahip bir kişinin başkanlık etmesinin doğru olacağını ifade etti. "Bu, yargısal bir atamadır ve yürütme organının aşırı müdahalesinin ne mevcut olması ne de yansıtılması gerekmektedir" diye ekledi.

Ek olarak, Seçim Kurulunun bir üyesinin süreç içinde bir siyasi partinin danışmanı hâline geldiğini ve bu nedenle bağımsız bir kişilik olarak kabul edilemeyeceğini, dolayısıyla Komitede yer almaya devam etmemesi gerektiğini söyledi.

Son olarak, nesnel tarafsızlığın sağlanması ve olumsuz izlenimlerin önlenmesi amacıyla, Seçim Kurulunun üyelerinin birbirleriyle veya adaylarla organik, iş ilişkisi, dostluk ya da başka bir bağlantısı olmayan kişilerden oluşması gerektiğini ifade etti. Avrupa Konseyi'nin ilkelerine (bkz. Karar 1646/09) göre, Seçim Kurulunda kadınların orantılı temsil edilmesi gerektiğini ve mevcut durumda 8 üyeden sadece birinin kadın olduğunu kaydetti.

Bu talep, sürecin yasal ve güvenilir olmasının sağlanması, böylece Avrupa Konseyi tarafından aday listelerinin art arda ikinci kez reddedilmesinin önlenmesi amacıyla sunuldu.

KHA/NST/MHY/2024

Kıbrıs Haber Ajansı